’’BİR ADET BUSE’’ Bir adet buse ve ardından tebbessüm dolusu gülücükler yanyana durmuş hıçkırıklar bekliyor sabahı ve kardelenler açmış içimde bir adet sevda çiçeği gibi dökülen yaşlar gözümden değil yüreğimin derinliklerinden yine daralan yüreğim anlatamıyor seni bana sözüm ona sevdanın hayalini her daim beklemek darp ettiriyor ruhumu.dudağımda kalan son sözlerimi nedasız yalvarıyorum sana ama anlatamadığım tek hayalim sen değilsin elbette.ama beklemeyi özlediğimiz yangınlar yavaş yavaş alev olup günden güne yakıyor taa közlenen sevda tomurcuklarını.yine de kızamıyorum sevda sana.yine ağlamıyorum bak.eskiden kaldırımlarda tek başıma dolaşırken arıyordum sevdiğimi karanlıklar içinde.evet ne yazık bulamıyordum.karanlık ışığın loş haline geldiği,mumların bile aydınlatmadığı bu sevda çığlıklarına dur demenin zamanı gelmişti !.Derinden özlem duyar gibi oluyordum ama ardından yerini tatlı bir hayal sarıyordu.olur olmaz sebeblerle yaşanan eski,yırtık ve yıkık düşünceleri raf’a kaldırmıştım.hatta hatıralarımı bile kalbimden söküp atarcasına temizleyip ebedi hayata kadar silmek isteyordum.neydi bu kadar özlem uyandıran neydi bu kadar sersefil içinde hayali bekleyen umutlar.feryadı anlatanacak hasreti dağlayacak ve hayatı bu kadar kabzettiren neydi:fark etmez sana duygularım nasıl,niçin,neden olduğu ve ne sebep uyandırdığı bunlar senin kuruntuların.kurduğun olur olmaz düşüncelerin…sözüm ona sevdanın çığlığını sen bilirmisin ne demek olduğunu seni her daim hayalimle ayakta tutmak evet bu şairin çok derinlere inmiş ayrılması çok güç olduğu duyguların kökü.